Herkese yeniden merhaba! Bugünkü yazımızda sizlere yüz maskeleri hakkında merak edilen konulardan bahsetmek istiyoruz.
Yüz maskeleri genellikle hızlı, yoğun bir nemlendirme, ciltteki sebumların azaltılması, emilmesi ve cilt yenilenmesi için kullanılır. Hatta birçok kişi bu maskeleri kullanır kullanmaz çok etkili bir sonuç bekler. Aslında en önemlisi ilk önce cildimizin neye ihtiyacı olduğunu anlayıp, ona göre bir maske uygulamaktır.
Yüz maskeleri kimyasal açıdan değerlendirildiğinde 3 alt kategoriye ayrılabilirler, emülsiyonlar, jel formlar ve süspansiyonlar. Birçok kozmetik ürününden farklı olarak maskeler belirli bir kimyasal içeriğe sahip değildirler. Her bir kategori çeşitli kimyasal formülasyonlar içerebilir. Bu formülasyonlar sayesinde tüketicilere zaman tasarrufu sağlayan; uyurken, TV izlerken hatta araba kullanırken bile uygulanabilecek maskeler üretilebiliyor.
Uygulama açısından yüz maskelerine değerlendirmeye çalışırsak yıkanabilen ve soyulabilen maskelerden bahsedebiliriz.

Soyulabilen maskeler cilde yüze düz bir tabaka halinde uygulanır ve bir süre sonra bir film halinde soyulabilir. Bu maskeler çeşitli formülasyonlar da üretiliyorlar. Örneğin içerisinde katı toz bileşenlerin bol olduğu maskeler cilde uygulanmadan önce suyla karıştırılırlar. Özellikle içerisinde magnezyum oksit ve kalsiyum sülfat bulunan maskeler yüz şeklini koruyarak kuruyup kompakt bir hal alırlar.
En başarılı soyulabilen maskeler jel formunda olanlardır. İçerisinde polivinil alkol bulunan jel maskeler hassas ciltlerde bile kullanılabilirler. Bu jel formdaki maskelerin kuruma süresi maskenin içeriğindeki uçucu ya da uçucu olmayan alkol miktarına göre değişir. Jel formlu maskelerde hidrofilik çözücüler kullanılırsa aşamalı bir buharlaşma gerçekleşir ve anında nemlendirme sağlar. Sodyum hiyalüronat sayesinde de uzun süreli cilt nemi sağlanabilir. Formülünde sitratla tampon çözelti haline getirilmiş maskeler daha uzun süre saklanabilir. Ayrıca polioksietilenli bileşiklerin kullanılması yağ birikintilerinin ciltten kolay emilimini sağlar.

Suyla yıkanabilen maskeler ise cilde uygulandıktan bir süre sonra dairesel hareketlerle masaj yaparak suyla çıkartılabilen maskelerdir. Bu maskeler de emülsiyon, süspansiyon ve jel formda olabilirler.
Yıkanabilen maskelerden beklediğiniz aşırı sebumu emmesiyse içeriğinde kaolin olan maskeleri tercih edebilirsiniz. Daha viskoz maskeler tercih ediyorsanız içerisinde karbomer olan maskelere bakabilirsiniz.
İçerisinde sürfaktant amonyum laurat sülfat ve trietanolamin stearat bulunan maskelerin cildi temizleme performansları yüksektir. Cilt yenilenmesi özelliği ise çoğunlukla alfa hidroksi asitler (AHA) ile sağlanır. Ayrıca maskelerde nemlendirme amaçlı balmumu ve jojoba yağı gibi doğal içerikler de kullanılabilir.
Görüldüğü gibi her maske farklı formülasyona sahip olabiliyor. En önemlisi sizin kendi ihtiyaçlarınızı bilip ona göre bir seçim yapmak. Ayrıca her kişinin her kimyasala verdiği reaksiyon farklı olabiliyor bu nedenle en doğrusu bir dermatolağa başvurmak.
Umarız yazımız sizin için yararlı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!